İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Yazılım Mühendisliği Bölümü’nün 4. sınıf öğrencileri, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen SAYZEK Programı kapsamında geliştirdikleri “Otonom Hava Sistemleri İçin Görüntü İşleme Tabanlı Çok Katmanlı Tehdit Algılama ve Otonom Kaçınma Sistemi” projesi ile önemli bir başarı elde etmektedir. Program tarafından destek almaya hak kazanan proje, hem teknik derinliği hem de yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekmektedir.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Yazılım Mühendisliği Bölümü’nün 4. sınıf öğrencileri, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen SAYZEK Programı kapsamında geliştirdikleri “Otonom Hava Sistemleri İçin Görüntü İşleme Tabanlı Çok Katmanlı Tehdit Algılama ve Otonom Kaçınma Sistemi” projesi ile önemli bir başarı elde etmektedir. Program tarafından destek almaya hak kazanan proje, hem teknik derinliği hem de yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekmektedir.
Proje, hava sahasında yer alan drone, uçak, helikopter ve füze gibi unsurların gerçek zamanlı olarak tespit edilmesini, yapay zekâ temelli sınıflandırma yöntemiyle dost-düşman ayrımının yapılmasını ve gerek duyulduğunda otonom kaçınma manevralarının gerçekleştirilmesini hedeflemektedir. Sistem, kamera tabanlı sensör verilerinden yararlanmakta ve UDP temelli konum paylaşımı ile doğrulama sürecini çok katmanlı bir yapıda sürdürmektedir. Bu yönüyle proje, radar ve lidar gibi yüksek maliyetli sensör sistemlerine ekonomik bir alternatif sunmaktadır.
Danışmanlığını Doç. Dr. Serkan Gönen’in yürüttüğü çalışma, yerli yazılım mimarisi ve yüksek performanslı görüntü işleme modelleri kullanılarak tasarlanmaktadır. Öğrenciler, savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltacak, aynı zamanda otonom hava araçlarında güvenliği artıracak bir çözüm ortaya koymaktadır.
Üniversite yönetimi, söz konusu başarının İGÜ’nün yenilikçi mühendislik eğitim anlayışının somut bir göstergesi olduğunu vurgulamakta, öğrencilerin nitelikli Ar-Ge süreçlerine aktif olarak dahil olmalarının ülkemizin savunma teknolojilerine önemli katkılar sunduğunu ifade etmektedir. Çalışmanın, gelecekte farklı otonom platformlara uyarlanabilir yapısıyla sürdürülebilir bir teknoloji altyapısı oluşturması beklenmektedir.